SÜNEN İBN-İ MACE

Bablar Konular Numaralar

MUKADDİME

<< 255 >>

DEVAM: 23 - İLİMDEN FAYDALANMAK VE ONUNLA AMEL ETMEK BABI

 

حَدَّثنَا مُحَمَّد بْن الصباح. أَنْبَأَنَا الوليد بْن مسلم، عَن يَحْيَى بْن عَبْد الرحمن الكندي، عَن عُبَيْد اللَّه بْن أَبِي بردة، عَن ابْن عَبَاس،

 - عَن الْنَّبِيّ صَلى اللَّه عَلَيْهِ وَسَلَّمْ، قَالَ ((أَن أناسا من أمتي سيتفقهون فِيْ الدين، ويقرأون القرآن، ويقولون: نأتي الأمراء فنصيب من دنياهم ونعتزلهم بديننا، ولا يكون ذلك. كَمَا لاَ يجتنى من القتاد إِلاَّ الشوك. كذلك لاَ يجتنى من قربهم إِلاَّ)).

قَالَ مُحَمَّد بْن الصباح: كأنه يعني الخطايا.

 

فِيْ الْزَوَائِدِ: إِسْنَادُهُ ضَعِيْف. وعبيد اللَّه بْن أَبِي بردة لاَ يعرف.

 

(Abdullah) İbni Abbas r.a.’dan Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu, dediği rivayet olunmuştur:

 

'' Şüphesiz benim ümmetimden bazı insanlar dinde fıkıh bilgisine sahip olduğunu idda edecekler. Kur'an okuyacaklar ve diyecekler ki: Biz emirler sınıfına varıyor, dünyalıklarından yararlanıyoruz. Fakat dindarlığımız hususunda onlardan uzak durup (bu yönden bize bir zarar ilişmiyor) derler. Halbuki onların dediğinin gerçekleşmesi mümkün değildir. Katad (adındaki dikenli ve meyvesiz ağaç)dan geven dikeninden başka (bir meyve) toplamak mümkün olmadığı gibi emirlere yaklaşmaktan, bir şey toplanamaz. Ancak… ''

 

(İbni Maceh diyor ki) Ravi Muhammed bin es-Sabbah dedi ki: Zannımca Resulullah s.a.v. ''hataları kasdetti.''

 

Not: Zevaid de : ‘’Bu hadis’in isnadı zayıftır ve Ubeydullah bin ebi Bürde bilinmiyor tanınmıyor.’’ Deniyor.

 

 

AÇIKLAMA:

 

Miftahu'l-Hace yazarı diyor ki hadisten kasdedilen mana şudur:

 

Kur'an okuyan fıkıh bilgsi olduğunu iddia eden bazı kimseler, zaruri ihtiyaçları ve önemli bir işleri olmadığı halde emirler sınıfının yanına giderek, fazilet ve ilim sahibi olduklarını açıklar, bir takım mal ve makam koparmak isterler. Bu tip kimselere:

 

«İlim ile bu tür davranışlar birbiri ile bağdaşmaz, niçin böyle hareket ediyorsunuz», denildiği zaman şöyle cevaplarlar:

 

«Biz emirlere varıp onların dünyalıklarından yararlanırız. Ama dini vecibelerimiz bakıInından onlardan uzak dururuz.» Halbuki birdiğerine zıt iki şeyi toplamak imkansızdır. Katad, dikenden başka meyvesi olmıyan bir ağactır. Bu ağaçtan meyve olarak dikenden başka bir şey toplamak mümkün değildir. Emirlere yakınlıktan bir gelir beklenemez. Beklenen şey ne olabilir? Hadiste Nebi'in sözünde emirlerden alınabilen şey yani müstesna anılmamıştır. Ravi anılmak istenen şeyin «hatalar» oldugunu sanıyorum, diyor. Şu halde onlara yaklaşmaktan beklenebilen gelir hatalar ve günahlar olmuş olur.

 

Miftahü'I-Hace müellifi diyor ki: Rivayet edildiğine göre Zühri'ninPadişahlarla oturup kalkmaya başladığını duyan kardeşi ona yazdığı mektupta kısaca demiştir:

 

Ey Zühri! Allah bizi ve seni fitneler hastalığından kurtarsın. Sen ayıp. bir duruma düştün ki, seni tanıyan herkes sana dua etmelidir. Çünkü Aııah'ın kitabını ve Nebi'in sünnetini bilmek nimetini 

 

Sindi diyor ki: Emirlere yaklaşmanın katad ağacından diken toplamaya benzetilmesi ile onlara yaklaşmaktan dini yönden zarar etmekten başka bir sonuç alınmıyacagına işaret ediliyor. Çünkü; kişi için Allah tarafından takdir edilmiş olan rızık ve menfaatlar behemhal sahibini bulacaktır. İster emirlerin kapısına gidilsin ister gidilmesin netice değişmez. O halde onların kapılarına gidilmekle yeni bir kazanç sağlanacak değildir. Ama bununla beraber dini yönden zarara uğramak da vardır. Şöyle de söylenebilir.

 

İlahi takdir meçhulümüz olup dış görünüşe göre emirlerin sohbetinde bulunmak ve onlarla ihtilat yapmak suretiyle elde edilen dünyalık menfaat. bu ilişkilerle uğranılan zarar'a kıyasla çok az olduğu için yok gibidif. Dolayısı ile zarardan başka bir şey kalmamış sayılır.

 

Muhammed bin Seleme'den şöyle dediği rivayet edilmiştir: Pislikler üzerine konan kara sinek, bahis konusu zümrenin kapısına varıp okuyucu olduğunu söyliyenden daha iyidir.